Ocak 25, 2020

HARUT İLE MARUT SÖYLENCELERİNDEN BİRİ... 

(ZÜLFÜ LİVANELİ/ ENGEREĞİN GÖZÜ)


Babil de azgınlaşmış insanoğlunun işlediği günahlardan yaka silken melekler Allah'ın huzuruna çıkıp insanları şikayet etmişler,yüce tanrı'nın onları cezalandırmasını istemişler.Allah,insanlara verilmiş olan hırs ve nefse dayalı tabiatın meleklerde olmadığını,olsaydı onların da günah işleyeceğini söyleyince itiraz etmiş ve 'haşa Allahım!' demişler,'biz olsak günah işlemezdik.'

Allah onlara yanıldıklarını,hırs ve nefsin çok kuvvetli olduğunu ve yeryüzünde insanları baştan çıkaracak türlü güzelliklerin bulunduğunu anlatmaya çalışmış,ama ne kadar anlattıysa da saf melekleri bu işe inandıramamış.


Bunun üzerine iradesine en güvendikleri iki meleği seçmelerini istemiş ve onlar harut ile marut'u seçmişler ve Allah bu iki meleği sınamak üzere babil'e göndermiş.
Harut ile marut gündüzleri babil de icrayı hükümet eder,geceleri de ism-i azam duasını okuyarak gökyüzüne çıktığını bilmiyormuş. Melekler ilk günler hiç günah işlememişler.birer su damlası kadar temiz ve berrak yaşamışlar,ellerini,gönüllerini ve zihinlerini harama uzatmamışlar.
Taa ki zühre gelen kadar...


Bir gün zühre adlı,yakıcı güzellikte bir kadın çıkagelmiş ve kocasından boşanmak istediğini söylemiş.gözlerinde yıldızlar uçuşan,parlak siyah saçları dalga dalga beline dökülen ve görenlerde dalından koparılmış sulu bir elma gibi kütür kütür dişleme isteği uyandıran esmer tenli bir güzelmiş zühre.


Gözlerinin geçici körlükle kararmasını göze almayan hiç kimse,zühre'nin yüzüne uzun süre bakamazmış.


Harut'la marut bir görüşte vurulmuşlar kadına.yüreklerini yakıcı bir sevda kavurur olmuş.ikisi birden kadınla yatmak istemişler.Kadına yalvarıp yakarıyorlarmış,ama zühre razı olmamış;önce dileklerini yerine getirmelerini emretmiş.


Harut'la marut'un şarap içmelerini ve puta tapmalarını teklif etmiş.kadının aşkından başı dönmüş olan melekler,onun her dediğini kabul etmiş,şarap için putlara tapmaya başlamışlar. Kadın gene teslim olmamış ve her gece göğe çıkarken okudukları duayı öğretmelerini buyurmuş. bunu da söylemişler ve zühre ism-i azam duasını okuyarak gökyüzüne çıkınca Allah onu bir yıldız yapıp gökyüzüne asıvermiş. İşte geceleri mülkünüzün üzerinde parlayan zühre yıldızı,melekleri aldatan o güzel kadındır.

Kadın kaybolunca melekler ne günah işlediklerini anlayıp pişman olmuşlar ve idris peygambere başvurup günahlarının bağışlnması için yalvarmışlar. Yüce Allah dualarını kabul etmiş fakat dünya ve ahiret azaplarından birini tercih etmelerini istemiş. Melekler dünya azabını tercih etmişler.


Yüce Allah da onların babil'deki bir kuyuya başaşağı asılıp,kıyamet gününe dek azap çekmelerini buyurmuş.O tarihten beri harut'la marut bir kuyuda ters asılmış olarak kıyamet günün bekler dururlarmış.''



1 yorum: